Sevgili baba;
Sana bu satırları derin bir pişmanlık ve üzüntü içinde yazıyorum. Kızarkadaşımla kaçmak zorundaydım çünkü seni ve annemi yaşanacak rezalettenuzak tutmak istedim. Gerçek tutku ve aşkı ben Nilgün'le buldum ve o öyle tatlı ki anlatamam... Şunu biliyordum siz onun vücudunun her yerinetaktığı küpeleri, derisine işlettiği dövmeleri, kendine has o çılgın giyim tarzınıasla ama asla onaylamayacaktınız ve tabi benden çok büyük olması da birsorundu. Fakat benim için bunlar değildi gerçek tutku ve gerçek aşk...Baba Nilgün hamile! Nilgün'ün dediğine göre çok mutlu olacağız. Ormandakendine ait bir karavanı ve tüm kış yetecek kadar da yakacağı var. Bir sürü çocuğasahip olma düşüncesi rüyalarımızı süslüyor. Nilgün benim gözlerimi esrargerçeğine açtı ve artık biliyorum ki esrar kimseye zarar vermez. Esraryetiştirecek ve insanlara pazarlayacağız ve yine bu sayede ihtiyacımızolan kokain ve ekstaziye ulaşacağız. Artık tam anlamıyla bilime yalvarıyoruzdualar ediyoruz şu AIDS'in çaresi bulunsun ve Nilgün sağlığına kavuşsun diye.. O kesinlikle iyileşmeyi hakediyor. Endişelenmeyi bırak baba, ben15 yaşındayım ve kendi başımın çaresine bakabilirim. Eminim bir gün geridöneceğiz ve sen kendi torunlarını tanıyacak, seveceksin... Oğlun Levent...
NOT: Baba yazdığım mektubun tek kelimesi bile doğru değil. Ben Mehmet'lerdeyim. Sadece sana; hayatta, masamın üzerinde seni bekleyen karneden daha kötü şeylerin olduğunu hatırlatmak istedim...
No comments:
Post a Comment